'Kurtlar Vadisi Irak'ta babam için oynadım'
Film teklifi geldiğinde ünlü bir oyuncu olan babası Tanju Korel komadaydı. Babasının ölümüne rağmen rolünü oynadı. Bergüzar Gökçe Korel, Kurtlar Vadisi Irak'ın başrolündeki tek kadın oldu
Türk sinemasının ünlü oyuncuları Tanju Korel ile Hülya Darcan'ın kızı olan Bergüzar Gökçe Korel, 3 Şubat'ta vizyona girecek Kurtlar Vadisi Irak filmiyle ilk kez sinemaseverlerin karşısına çıkmaya hazırlanıyor. Film teklifini babasının komada olduğu gün aldığını belirten ve babasının vefatına karşın rolüne devam eden Korel, filmde düğün günü eşi öldürülen Iraklı Leyla karakterini canlandırdı. 23 yaşındaki Korel, Milliyet'in sorularına şu yanıtları verdi:
Oyunculuğu meslek olarak seçmenizde aileniz mi etkili oldu, yoksa sizin tercihiniz mi?
Kendim istedim. Hayatım annemle babamı izleyerek geçti. Babam çok destek oldu. Lisede tiyatro üzerine bir iki çalışma yaptım. Oyunculuk böylece yaşantıma girdi. Şu anda Mimar Sinan Üniversitesi Konservatuarı Tiyatro Bölümü son sınıf öğrencisiyim.
Anne ve babanızla rol aldığınız Zeytin Dalı dizisinde isminiz Bergüzar Gökçe olarak geçiyor, neden soyadınızı kullanmadınız?
Bunu babam istedi. Babam 'Torpil yapıldı' denmesin diye soyadımı kullanmamı istemedi. Soyadımı ilk kez Kurtlar Vadisi Irak filminde kullandım. Zeytin Dalı için diğer oyuncular gibi seçmelere katıldım. İyi ki o dizide oynamışım. Çünkü bu sayede babamla daha çok birlikte olma fırsatı buldum. Babam, güzel seven bir adamdı. Karşısında hep güzel bir insan görmek isterdi. Onun karşısında hiç bakımsız olamazdım. Ailemin karşısında oynamak çok zordu. Sete herkesten önce gelirlerdi. Çok çalışırlardı ve çok heyecanlıydılar.
Kurtlar Vadisi Irak filmi için teklif size nasıl geldi?
Sihirli Anahtar adlı bir oyunculuk ajansına bağlıyım. Fotoğraflarımı görüp benimle çalışmak istemişler. Ama babam o gün komadaydı. 1.92 boyundaki adam gözümün önünde eriyordu. Yapımcı şirkete 'Gelemem' dedim. Annem beni ikna etti. Babam için yapmam gereken her şeyi yaptım. Oraya soyadım için gittim. Rolü kabul ettim.
Filmdeki rolüm gereği İngilizce, Kürtçe ve Arapça konuşmam gerekiyordu. Çekimlere gitmeden önce anneme 'Ben bu işi yapamayacağım. Beni geri gönderecekler' dedim. Evde ve sette çok ağladım. Arapça metinleri duvara yapıştırdım ve her gün sahnelerimi çalıştım. Üç hocam vardı. Filmde Kürtçe konuştuğum sahneler yok. Çıkarılmış, zaten çok uzun konuşmuyordum.
Sette bana çok yardımcı oldular ve bana inandılar. Çekimlerde babamı düşünmediğim tek gün yoktu. Babamın fotoğrafına bakarak, 'Bana bir şekilde varlığını hissettir' derdim. Yönetmenimiz Serdar Akar bana başarılı olduğumu söyledi ve moral verdi. Eğer seyirciler de beni başarılı bulursa bunu babama ithaf ediyorum.
kaynak:milliyet